Tuesday, August 13, 2019

Efsane Oyunlar - 5 / Indiana Jones And The Fate Of Atlantis (Lucasfilm Games-1992)


Neredeyse 30 seneden beri adventure oyunlarıyla haşır neşir olan bir insan olarak bazı istisnalar dışında son yıllarda çıkan adventure oyunlarından çok keyif alamıyorum. Muhteşem grafiklerle, animasyonlarla, ses efektleriyle donatılmış bu tarz çoğu oyunun senaryosu sürükleyici olmaktan uzakta ve çözülmesi gereken puzzle'ların saçmalıkları insanı çileden çıkartıyor. Bu nedenle zamanın fiyakalı adventure oyunları yerine gönlümden The Secret Of Monkey Island, Leisure Suit Larry, Broken Sword, Gabriel Knight gibi grafik olarak çok üst seviyede olmayan ancak atmosferiyle, esprileriyle ve kendine özgü karakterleriyle bir başladığınızda başından kolay kolay kalkamayacağınız klasikleri tekrar oynamak geçiyor.

Geçenlerde yine bu eski adventure oyunu oynama isteğim tavan yapmışken aklıma 11 yaşında bir Amiga-500 sahibiyken başladığım ama bitiremediğim Indiana Jones And The Fate Of Atlantis geldi. Renkli grafikleri, merak uyandıran senaryosu ve harika espirileriyle hatırladığım bu oyunda bir yerlerde takılmış, internet henüz icat edilmemiş olduğundan dolayı o takıldığım yeri nasıl geçileceğini kimseye soramamış ve mecburen oyunu bir kenara atmak zorunda kalmıştım..26 sene sonra oyuna tekrar başlamaya karar verdiğimde kendimi yaşlı gibi hissettim, gözümün önünde çocukluk hatıraları canlandı..(Neyse, bu başka bir yazının konusu. Bu arada bunca zaman geçmesine rağmen oyunu torrentlere yükleyen insanlardan allah razı olsun)

1992 yılında Lucasfilm Games (Firmanın ismi daha sonra LucasArts olarak değişecekti) tarafından piyasaya sürülen Indiana Jones And The Fate Of Atlantis'te tabi ki yılanlardan nefret eden ünlü arkeolog ve maceraperest Dr.Indiana Jones'u kontrol ediyoruz..Şapkalı ve kamçılı adam Indy ile yüzyıllar önce yeryüzünden silinmiş kayıp şehir Atlantis'i ararken Naziler de sadece Atlantis'te bulunan ve tanrı yarattığına inanılan bir elementi bularak dünyanın liderliğini ele geçirmek amacıyla bizi takip ediyorlar..



Komedi öğelerini Harrison Ford'un muhteşem oyunculuğu, müthiş bir gizem ve tarih bilgisi ile harmanlayan İndiana Jones filmlerine paralel olarak oyunda da benzer atmosferi hissediyorsunuz..



Indiana Jones And The Fate Of Atlantis, içinde seslendirme aktörlerinin konuşmaları kullanılan ilk adventure oyunlarından biri olma özelliğini taşıyor. Dr.Jones'u seslendiren Doug Lee isimli şahsın performansı hiç de yabana atılacak cinsten değil. Indy'ye eşlik eden güzeller güzeli arkeolog ve medyum Sophia Hapgood karakterini da Jane Jacobs adında bir aktör seslendirmiş..



Fate Of Atlantis'i zamanının diğer adventure oyunlarından farklı yapan bir diğer faktör de oyuncuya ilerlemek için her biri birbirinden farklı bulmacalar ve itemlarla dolu 3 ayrı yol sunması..Dilerseniz yardımcınız Sophia ile işbirliği yapıp kaderinizi birlikte belirliyor, isterseniz "Önüme geleni pataklarım" diyip yumruklarınızı konuşturarak bol bol Nazi dövüyor, ya da kaba kuvvet yerine aklınızı kullanarak Atlantis'i bulma yolunda ilerliyorsunuz. Vereceğiniz kararlar ve diğer karakterlerle yaptığınız konuşmalar oyunun gidişatını etkiliyor. Bu nedenle sık sık kendinize "Acaba diğer yolu seçseydim ne olurdu?" sorusunu sormanız ve birçok kere belli yerlerde save edip diğer alternatifleri denemek istemeniz kuvvetle muhtemel..



Türünün klasik bir örneği olarak oyun ekranının sol alt köşesinde köşesinde "Open", "Talk To", "Use", "Pick Up", "Give" gibi birtakım komutlar yer alıyor ve neredeyse bütün ilerlemeyi bu komutlar sayesinde ekranda yer alan bazı objelerle etkileşime girerek gerçekleştiriyorsunuz. Sağ alt köşede de yine puzzle'ları çözmek için kullanmanız gereken o sahip olduğunuz eşyalar gösteriliyor..



Çıktığı yıl eleştirmenlerden büyük övgüler alan, yılın adventure oyunları kategorisinde çeşitli ödüller kazanan Indiana Jones And The Fate Of Atlantis, benim de şu ana kadar oynadığım en iyi adventure oyunları listesinde ilk 3'te yer alıyor. (Diğerleri Broken Sword:The Shadow Of The Templars ve Gabriel Knight: Sins Of The Fathers) Zamanının ötesinde harika grafikleriyle, tam bir Indiana Jones filmine yakışacak heyecanlı senaryosuyla (Filmi çekilseydi çok başarılı olacağını düşünüyorum), şaşırtıcı ve muazzam espirileriyle, şirin animasyonlarıyla bu tarz oyunlardan keyif alanların mutlaka oynaması gereken bir klasik olduğunu düşünüyorum. Yanlız şu Sunstone, Moonstone ve Worldstone'ları align etme olayını bir türlü çözemedim, her seferinde tüm kombinasyonlari deneyerek geçebiliyorum. Mantığını anlayabilmeyi çok isterdim doğrusu..

2 comments:

drifter said...

Leasure suit larry!!! Hastasıydım ben o oyunun!
allam hem kısa hem hödüktü larry beyaz takım elbisesiyle....adamı delirtir cinsten.
Çok salak oyundu.

Serhat said...

http://breathingtheblue.blogspot.com/2010/08/unutulmayan-amiga-oyunlar.html

En sevdiğim Amiga oyunları listesinde 9.sıraya koymuşum :D