Friday, June 28, 2013

Yaşanmışlıklar - 9 / The Mystery Of Stinky Customer


2006 - 2007 yıllarında çalıştığım Kadıköy Akmar Pasajı'nın güzide dükkanlarından Atlantis Müzik'te yaşadığım sayısız ilginç olaydan biriydi...

Mesai arkadaşım Cem ile dükkanda otururken içeriye kıyafetleri pislik içinde, saçı başı dağılmış, göbekli, 30'lu yaşlarda bir adam girdi. Bir süre dükkandaki müzik CD'lerine, filmlere, tişörtlere baktı. Bu esnada cebinden çıkarttığı gofretimsi şeyleri bir bütün olarak ağzına atıyor, aralıksız olarak çikolata yiyiyordu.

Derken Cem ile o kokuyu duyduk...Adamın üzerinden yayılan ve dükkandaki diğer zavallı müşterilerin kısa bir süre içinde dışarıya kaçmalarına neden olan o pis kokuyu..Adam, belli ki çok uzun zamandan beri yıkanmamıştı ve üzerine iğrenç, ağır bir koku sinmişti. 10 metre mesafeden bile insanın burnunun direğini kırmaya yetecek kadar kuvvetli bir kokuydu.

Adam, plakların bulunduğu bölüme gitti ve teker teker hepsine bakmaya başladı. (O yıllarda longpileylere son dönemlerdeki kadar ilgi duyulmadığı için satışta fazla plağımız yoktu..Sıfır plak getirmek yerine ellerindeki plaklardan kurtulmak isteyenlerden cüzzi fiyatlar karşılığında ikinci el plak alıyorduk..) Bazı plakları kenara koymaya başladı. Bir-iki-beş-on derken kenara koyduğu plaklar üst üste bir yığın oluşturdu...

Bu esnada Cem ile adamı dükkandan dışarı atmayı, pasajın güvenlik görevlisini çağırmayı düşündük. Adam, belli ki sokakta yaşayan, tehlikeli ve belki de akli dengesi bozuk bir tipti. Üzerinden yayılan koku iyice dayanılmaz olmaya başlamıştı, nefes almak için arada dükkana oda spreyi sıkıyorduk. Harekete geçmek ile geçmemek arasında karar veremedik ve "Bir süre bekleyelim bakalım" dedik..

Bu arada adamın hangi plakları ayırdığına bakınca şaşkınlığımı gizleyemedim...Iron Maiden, Running Wild, Queensryche, Venom, Pretty Maids, Manowar, Rage, Y&T, Victory, Survivor, KISS, Motörhead gibi grupların plaklarını kenara koymuştu..

Yaklaşık 20 dakika içinde dükkanda bulunan bütün plaklara baktı. Ardından ayırdığı yaklaşık 50-60 kadar plağı eline alarak kasaya yaklaştı. "İşte bela geliyor" diye düşünmeye başladık..

Adam sakin bir ses tonuyla "Bunlar ne kadar?" diye sordu...

"Fiyatları 20 ile 40 lira arasında değişiyor" diye cevap verdim isteksizce...

"Tamam alıyorum" dedi...

Cem ile birbirimize baktık. Ciddi olamazdı...

"Hepsini alıcam. Ne kadar yapıyo?" diye tekrar sordu...

Hesap makinasını elime alıp tutarı hesapladım. 1800 küsür lira yapıyordu...

"1800 TL" dedim...

Adam, çukulata bulaşmış ellerini cebine soktu ve 20 TL'lik yeşil banknotlardan bir tomar çıkarttı. Üzerinde ne 5 TL'lik, ne 10 TL'lik ne de 50 TL'lik başka bir banknot yok gibiydi...

90 tane 20'lik banknot uzattı. Arkadaşımla paraların sahte olup olmadığını kontrol ettik. Bildiğin gerçek paraydı...

Plakları poşetlere doldurduk. Kokan müşteri, dükkandaki rock ve metal plaklarının neredeyse tamamını satın almış olarak kapıdan dışarı çıktı...

Adamı bir daha ne Akmar'da ne de başka bir yerde görmedik...

Kötü kokan müşterinin hikayesi; bizim için bugün hala gizemini koruyan, akılla ve mantıkla açıklanması zor bir vaka olarak zihnimizin derinliklerinde yatmaktadır...