Tuesday, April 10, 2007

Closing In

Hala umutlarım var ama umut kelimesinin benim için ne ifade ettiğinden pek emin olamadım şu ana kadar.

Üzerlerine yaslandığımda kendimi güvenli hissettirecek duvarlar var, ama çekinmeden arkamı dönebileceğim insan neredeyse hiç yok.

Çevreme ördüğüm sanal duvarlar hasar alıyor, zamanla yıkılıyorlar..Yerlerine belki isteyerek belki istemeyerek daha sağlamlarını örmeye çalışıyorum.Çoğu zaman bu duvarların, pek de hoş olmayan tecrübeler yüzünden oluştuğunu hissediyorum ama elimden birşey gelmiyor.

İnsanların gözlerinin içine baktığımda çeşitli arzular görüyorum.Benim ise tek aradığım daha az insanın yaşadığı huzurlu bir dünyada doğa ile başbaşa hayatımı sürdürebilmek.

In The Woods diye bi grup var, şu anda tüm duygularıma tercüman oluyor:



Bir zamanlar bir mumun bulunduğu bir yerde
Bir adamın kafasının içinde bir melodi çalıyor.
Kelimelerin bu zamanın sembolü gibi,
Pürüzlü kağıtlara işlendiği
Bir geceyarısı ülkesinde gölgeler hareket ediyor.
Delilik ve onun getirdiği eksiklik baş edebileceğimden çok fazla.
Elimde tek bir mum bile olmadan umutsuzca beni keskin tırnaklarıyla,
Kullanacak ve eğlendirecek olan kadını bekliyorum.

Senin derinin altından sürünmek isterdim.
Yasaklanmış ve vahşi günahının içinde eğlenmek isterdim.
Nefesine dokunmak, hoşnutluğunu hissetmek isterdim.
Bir gece cazibesinin parçası gibi bir şey bu..

Eğer şuanda daha yakında olabilseydin,
Doğanın saflığına yaklaşmak isterdik
Eğer şuanda daha yakın olabilseydin,
Dillerimizin üzerinde kelimeler olmazdı.
Eğer şuanda var olsaydın,
Şu ana kadarki varlığımızı kutlardık.
Senin bir şekilde yaklaştığını hissediyorum…

Cennetin sırlarına katıl.
Seçmeli kapılar belki de kaderlerimizi yaklaşan şeytana satacaklar.

Onların hala kaydedilebileceği bir yer olduğunu bilmeme,
Ve onları kış varken sadece baharın çiçeklendirebileceğini bilmeme rağmen,
Aşağılanmış, sahte sözlerle ilgili bir şarkı,
Cankurtaranlarımın bir köşesinde tuzağa düşürüyor onları..
Benimle gel,
Birlikte çorak topraklardan geçeceğiz.
Sırları açığa çıkartacağız.

Basit olan bir arzu yoktur.
Sadece senin seyrek meyveni hasat edenler vardır.
Yazamayacağım o kadar söz var ki.
Ve saklayamayacağım o kadar şey...