Sunday, May 16, 2021

Serhat Kebap

 


Bu memlekette adımı taşıyan KEBAP da olması...

Saturday, April 17, 2021

Favori Albümlerim 2014-2020

 

1986-2013 arası her yıla ait en sevdiğim 10 albüm ile ilgili bir post yayımlamamın üzerinden uzun bir zaman geçmiş...

Hapis hayatı yaşadığımız ve zamanın adeta durduğu bu sıkıcı hafta sonlarından birinde listeyi güncellemek istedim. Belki es kaza bloguma yolu düşmüş bir müzikseverin işine yarar..

En azından ilerde dönüp bakmak, "Aa o yıllarda bu albümler de çıkmıştı" diye düşünebilmek için de bir kenarda durması güzel olur bu listenin sanki..

Albümleri yine yıl bazında 1'den 10'a a kadar beğeni sırasına göre sıraladım..Hemen hemen hepsinin çağrıştırdığı anılar, hissettirdiği duygular var ama bazıları biraz daha özeldi benim için..

"Music is the shorthand of emotion" diyerek başlayalım listelemeye...


2014

 

1 - SOLSTAFIR - OTTA

2 - AGALLOCH - THE SERPENT AND THE SPHERE

3 - PRIMORDIAL - WHERE GREATER MEN HAVE FALLEN

4 - THE TEA PARTY - THE OCEAN AT THE END

5 - BLACK STONE CHERRY - MAGIC MOUNTAIN

6 - DOOM:VS - EARTHLESS

7 - KAMPFAR - DJEVELMAKT

8 - MASTODON - ONCE MORE 'ROUND THE SUN

9 - RÖYKSOPP - THE INEVITABLE END

10 - SEPTICFLESH - TITAN

 

 

2015

 

1 - AMORPHIS - UNDER THE RED CLOUD

2 - GHOST - MELIORA

3 - ARCTURUS - ARCTURIAN

4 - PARADISE LOST - THE PLAGUE WITHIN

5 - BARONESS - PURPLE

6 - LEPROUS - THE CONGREGATION

7 - THE DEAD WEATHER - DODGE AND BURN

8 - HELLOWEEN - MY GOD-GIVEN RIGHT

9 - SATAN - ATOM BY ATOM

10 - AHAB - THE BOATS OF THE GLEN CARRIG

 

 

2016

 

1 - MOONSORROW - JUMALTEN AIKA

2 - CULT OF LUNA&JULIE CHRISTMAS - MARINER

3 - THE MISSION - ANOTHER FALL FROM GRACE

4 - IHSAHN - ARKTIS.

5 - ALCEST - KODAMA

6 - BORKNAGAR - WINTER THRICE

7 - ULVER - ATGCLVLSSCAP

8 - FATES WARNING - THERIES OF FLIGHT

 9 - IN THE WOODS - PURE

10 - KVELERTAK - NATTESFERD

 

 

2017

 

1 - SLOWDIVE - SLOWDIVE

2 - SOLSTAFIR - BERDREYMINN

3 - ULVER- THE ASSASSINATION OF JULIUS CAESAR

4 - MASTODON - EMPEROR OF SAND

5 - PAIN OF SALVATION - IN THE PASSING LIGHT OF DAY

6 - LEPROUS - MALINA

7 - QUEENS OF THE STONE AGE - VILLAINS

8 - ELECTRIC WIZARD - WIZARD BLOODY WIZARD

9 - VULTURE INDUSTRIES - STRANGER TIMES

10 - SEPTICFLESH - CODEX OMEGA

 


2018

 

1 - A PERFECT CIRCLE - EAT THE ELEPHANT

2 - ALICE IN CHAINS - RAINIER FOG

3 - AMORPHIS - QUEEN OF TIME

4 - PRIMORDIAL - EXILE AMONGST THE RUINS

5 - IN THE WOODS - CEASE THE DAY

6 - SATAN - CRUEL MAGIC

7 - MANES - SLOW MOTION DEATH SEQUENCE

8 - SLEEP - SCIENCES

9 - VOIVOD - THE WAKE

10 - IHSAHN - ÁMR

 

 

2019

 

1 - CULT OF LUNA - A DAWN TO FEAR

2 - BORKNAGAR - TRUE NORTH

3 - DARKTHRONE - OLD STAR

4 - CANDLEMASS - THE DOOR TO DOOM

5 - RAMMSTEIN - RAMMSTEIN

6 - ALCEST - SPIRITUAL INSTINCT

7 - CHELSEA WOLFE - BIRTH OF VIOLENCE

8 - DEFTONES - OHMS

9 - TOMB MOLD - PLANETARY CLAIRVOYANCE

10 - MOON TOOTH - CRUX

 

 

2020

 

1 - SONS OF APOLLO - MMXX

2 - GREEN CARNATION - LEAVES OF YESTERYEAR

3 - PARADISE LOST - OBSIDIAN

4 - ULVER - FLOWERS OF EVIL

5 - FATES WARNING - LONG DAY GOOD NIGHT

6 - ...AND OCEANS- COSMIC WORLD MOTHER

7 - HAVUKRUUNU - UİNUOS SYÖMEİN SOTA

8 - THG STROKES - THE NEW ABNORMAL

9 - BENEDICTION - SCRIPTURES

10 - PUSCIFER - EXISTENTIAL RECKONING

 

Saturday, November 21, 2020

Kongur Band

Dünya üzerinde soyadımı taşıyan bir rock müzik grubunun bulunması, bu grubun yaklaşık 48.000 kadar nüfusa sahip FAROE ADALARI'ndan çıkmış olması ve beni Instagram'dan bulup takibe başlaması...  

"Tesadüfler mi? Lanet olsun, ben onlara inanmam..." - James Doakes (Dexter)

Wednesday, September 23, 2020

Zarafetle

İstanbul Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi'ne ne zaman gitsem böyle absürtlüklerle karşılaşıyorum...

Sunday, July 26, 2020

Ryan Roxie Instagram Story



Alice Cooper'ın gitaristi Ryan Roxie'nin bir gün Instagram'dan storyime bakacağı hiç aklıma gelmezdi bu hayatta...

Sunday, May 24, 2020

Yaşanmışlıklar - 16 / Don't Forget To Drink To Forget

2000 yılı Temmuz ayı...18 yaşında koyu ergen ve koyu bir metal dinleyicisi olarak en sevdiğim grupların başında Amok, Down, Frozen ve sene içerisinde çıkarttıkları Crimson albümleri ile gönlümü fena halde fethetmiş olan Finlandiyalı Sentenced grubu geliyordu..Aynı zamanda CD formatında (o ana dek) yayınlanmış tüm albümlerini topladığım ilk gruplardan biri olan Sentenced; ne gothic metal, ne doom metal ne de death metal kategorisine tam olarak sokulamayan, ancak liriklerindeki hüznü müziğine her daim yansıtmayı başarmış çok özel bir gruptu benim için..

Yeni milenyumun ilk yaz tatilinde ailemle beraber Sarımsaklı/Ayvalık'ta bulunan amcamların yazlığına gitmiştik. Bol deniz ve güneşlenmeyle geçen bir yaz gününün akşamında Sarımsaklı sahilinde ufak bir gezintiye çıkmıştım. Hediyelik eşyaların satıldığı bir pazar alanında bardak satılan bir stand dikkatimi çekti. Tezgahında "Bardakların üzerine isim yazılır" diye bir not vardı..

Aklıma kısa bir süre önce zamanın heavy metal mecmuası Şebek'te Türkçe'ye çevrilip yayınlanan Sentenced röpörtajında grubun gitaristi Miika Tenkula'nın söylediği bir söz gelmişti..

Tezgahtaki adama yaklaşıp: "İsim değil de herhangi bir şey yazdırabiliyor muyuz bardağın üzerine?" diye sordum.."Tabi ki" diye cevap verdi satıcı..

Birkaç dakika sonra ortaya şu şey çıkmıştı:



Derken zaman su gibi aktı..Birkaç ay sonra (21 Ekim 2000) taparcasına sevdiğim Sentenced'ı eskiden düğün salonu olan bir mekanda izleme fırsatı buldum..İçerde çok büyük bir kalabalık olmasa da unutulmaz bir konser oldu kendi adıma..

Grup, 2 albüm daha yayınladıktan sonra 2005 yılında sessiz sedasız (Ve beklenmedik bir şekilde) dağıldığını açıkladı..Bardağımın üzerinde yazan "Don't Forget To Drink To Forget" sözünü söylemiş olan Miika Tenkula ise 2009 yılında henüz 34 yaşındayken kalp yetmezliğinden vefat etti..

Bu bardak ise hala benimle beraber..Ona baktığımda aklıma ilk olarak bu şarkı geliyor:



Saturday, May 09, 2020

Yaşanmışlıklar - 15 / Çağlan Tekil Anısına


18 Mayıs 2003..

Icon albümleriyle tanışıp Draconian Times ile iyice sıkı fanları olduğum; One Second ve Host ile deneyselliğin sınırlarını zorlamalarına rağmen keyifle dinlemeye devam ettiğim, Believe In Nothing ve Symbol Of Life ile yavaş yavaş eski sounduna dönme sinyalleri veren, Britanya'nın belki de en fazla risk almış grubu Paradise Lost'un Türkiye'de ilk defa konser vereceği tarihti..

Pazar gününe denk gelmesine karşın ertesi günün 19 Mayıs nedeniyle tatil olması nedeniyle içim rahattı..Bir yandan ciddi anlamda fanı olduğum Paradise Lost ile beraber o güne kadar birkaç albümünü dinleyip sevdiğim Alman ön grup Lacrimas Profundere'yi izleyecek olmanın heyecanını yaşıyordum..

Konser, Taksim Sıraselviler caddesinde bulunan Kemancı Bar'da düzenlenecekti. Arkadaşımla konserin başlamasına birkaç saat kala mekanın önüne gelip kapının açılmasını beklemeye başladık..Etrafta çok büyük bir kalabalık olmasa da konser mekanını dolduracak kadar insan vardı..

Yaklaşık bir yarım saat kadar geçmişti ki Kemancı Bar'ın bulunduğu binanın en üst katın balkonunda bir figür belirdi..

Yanımdaki bir adam balkondaki şahsı hemen tanımış olsa gerek ki ona doğru "Napıyorsun abi?" diye bağırdı..

"Napalım, Paradise Lost elemanlarını eve davet ettim, beraber içiyoruz" diye bir cevap geldi binanın üst katından..

Evet, o sırada Paradise Lost elemanları ile evinde içen kişi, Laneth zamanlarına yetişemesem bile çıkardığı Non-Serviam dergisinde yazılarını büyük bir beğeniyle takip ettiğim Çağlan Tekil'den başkası değildi...(O sırada Kemancı'nın bulunduğu binada oturduğunu bilmiyordum)

Sonrasında bir süre daha bekledikten sonra hem Lacrimas Profundere, hem de Paradise Lost, sahnede efsanevi bir performansa imza atmışlardı..Konserin biletini (Yazının başında da görüldüğü üzere) hala saklarım.

Çağlan'la daha sonraları Akmar Pasajı'nda tanışma fırsatı bulmuştum. Bir dönem çalışmış olduğum Atlantis Müzik'e geldiğinde ayaküstü muhabbet etmiştik. O günden sonra da birbirimizi gördüğümüzde selamlaşır olmuştuk..

...........

15 Şubat 2020 tarihinde Facebook'da Çağlan'ın beyin kanaması geçirip ameliyata alındığını duyduğumda içimden bir parça koptu adeta..Bu; güzel müzik dinleyip dinlettiren, düzenlediği konser organizasyonlarıyla yılmadan yerli gruplara destek veren, yazılarından samimiyet ve bilgi birikimi akan güzel insan bu kadar erken yaşta göçüp gitmemeliydi..Bir umutla iyi haberlerini bekledim..Facebook'da yöneticisi olduğu "Hayatta oldum ki kâni; musiki oluyor tahsile mâni"müzik grubunda sağlık durumunu yakın arkadaşlarından takip ettim..

Maalesef beklenen iyi haber bir türlü gelmedi..Ameliyattan sonra 50 günü aşkın bir süre komada kaldıktan sonra vefat ettiğini duydum..

Kendisine çok yakın olmasam bile yazılarıyla, mütevaziliği ile, müzik aşkı ile hayranlık duyup sevdiğim bir insandı..Türkiye'deki her metalcinin üzerinde hakkı vardır diye düşünüyorum....

Rahat uyu baron....Özleneceksin....



Son olarak yazının başında bahsettiğim efsanevi konserden "Say Just Words" performansı ile bitirelim: