Friday, October 26, 2018

Farkındalık..


Geçenlerde Acıbadem Caddesi üzerinde gördüğüm bu duvar yazısı, aslında hep gözümün önünde durmakta olan ama kendilerini kabul etmeye yanaşmadığım (Yanaşmak istemediğim) bazı gerçekleri hatırlamam konusunda bana yardım etti..

Anı yakalamak ve değişikliklere uyum sağlamak bence de serotonin hormonlarının salgılanmasına önemli ölçüde katkıda bulunuyor..

İnsanların zamana ve mekana göre değişen ihtiyaçlarını sezebilmek ve bunları göz ardı etmeden ilişkiler kurabilmek kolay bir iş değil..Yapabilenler bonus puanları hak ediyorlar..

Ama sanki bazen herşeyden fazlaca haberdar olmak zorluyor bünyeyi..An geliyor ki en basit görünen durumda bile nasıl reaksiyon göstereceğini bilemiyorsun..

İşte bu düşünceler beni "Farkındalık" kavramı üzerinde yeniden düşünmeye sevk etti..Öyle ki:


FARKINDALIK:

- Yaşamış olduğun tecrübelerin sonucu olarak içindeki kontrol ve savunma mekanizmalarını harekete geçiriyor..

- Çevrendeki insanların duygu ve beklentilere göre hızlı bir şekilde reaksiyon gösterme ve çabuk karar alma ihtiyacı yaratıyor.. (Eğer bunu doğru bir şekilde yapamazsan her an insanların tepki ve eleştirileriyle karşılaşman içten bile değil)

- Bir zamanlar inanmış olduğun değerlerin, doğru bildiklerinin, inançların şu an yaşadığın zamanda anlamını yitirmiş olduklarını hissettiriyor.. Hatta genellikle "O zamanlar ne saçma bir insanmışım" dedirtiyor..Henüz birkaç sene önce "Öyle" biri olduğuna inanmanı zorlaştırıyor..

- Geçmişte peşinde koşmuş olduğun hayallerin pek azını yakalayabilmiş olduğuna işaret ediyor..

- Gençken çok uzun ve bol fırsatlarla dolu gibi görünen hayatın yıllar geçtikçe kısalmaya başladığını ve tekdüze hale geldiğini fark ettiriyor..


Çok fazla farkında olmadan, ama neleri yapabileceğinin ve neleri yapamayacağının bilincinde olarak huzurlu bir şekilde yaşamak mümkün mü hala acaba?