Kaderde en yakınımdaki bazı insanlara yeteri kadar ilgi ve sevgi gösterememiş olmanın yaşattığı ağır vicdan azabını çekmek ve "İşallah bu gün öncekinden daha iyi olur" diye umutlanmak ve bu esnada yeni yılın nasıl geldiğini hiç anlamamak da varmış..
Allahın düşmanıma yaşatmamasını temenni ettiğim bu zamanlarımda şu aşağıdaki parçaya ve parçanın yer aldığı albüme fena halde tutuldum..
Bir şekilde bekleyişin sona ereceğini ve yeni taze başlangıçın o kadar uzakta olmadığını haykırıyor..
Sen ne güzel grubumuzdun Alice In Chains, Staley'siz de olsa aramıza tekrar hoşgeldin..
Bu dinazorları buraya kim koydu sahiden?
Monday, December 30, 2013
Sunday, December 15, 2013
Wednesday, December 04, 2013
Çalışma Masası
Bir Pazartesi sabahı gayet uykulu bir halde ofise geldiğinizde karşılaşabileceğiniz en renkli görüntülerden biri..Hafta sonu mesaiye gelen Sayın İsmail Gülenç'e saygılarımızı sunuyoruz..
Edge Of Sanity - Sacrificed
Parçayı ilk dinlememin ardından şaşkınlığa kapılmış ve "Cover mı değil mi?" diye üzerinde detaylı bir araştırma yapma gereği duymuştum..Bu, bir The Sisters Of Mercy, The Mission, ya da Billy Idol parçası olabilirdi ama İsveç death metali denince aklıma ilk gelen gruplardan biri olan Edge Of Sanity'nin işi olduğuna inanması zordu..Ancak o zamanlar (1993) hangi ruh hali içinde olduklarını kestirmenin pek mümkün olmadığı da Dan Swanö ve saz arkadaşları "Bir metal grubundan duymaya alışık olmadığımız parçalar" kategorisine unutulmaz bir isim eklemişlerdi..Albümün geri kalanının (The Spectral Sorrows) Swedish Death Metal tarihinin en nefis örneklerinden biri olarak hafızama kazındığını ayrıca belirtmeliyim...
Subscribe to:
Posts (Atom)