Wednesday, January 27, 2016
Friday, January 22, 2016
(Acı Ama Gerçek) Ofis Kanunları
Elbette ki istisnalar vardır ama gördüğüm kadarıyla kızlı-erkekli en az 15-20 kişinin çalıştığı bir ofiste:
- Mutlaka her an herkesten ve her şeyden şikayet etme potansiyeline sahip en az bir çalışan vardır..(Bunların yüzde 90'ı kadındır)
- Herkes mesai saatleri içinde kusursuz maskelerin arkasına gizlenir, gerekli rolleri oynar; mesai bittikten sonra da aslında olduğu kişiye dönüşür..
- Herkesle en fazla samimi gözüken yönetici, kendisine verilen işi başkalarına paslamaya en istekli olandır..
- En büyük eğlenceleri şaka yoluyla birilerinin eşine dostuna kek, börek yaptırmak; yemek ısmarlattırmak olan tipler vardır..
- Hayattan tek beklentisi yüksek mevkilere gelip daha çok para kazanmak olan, insani değerlerden yoksun, hırslı, antisosyal ve anlattıklarına zoraki şekilde güldüğünüz en az bir kişi vardır..
- Başına kötü bir şey geldiğinde en azından seni dinlemek yerine usulen “Yapabileceğim bir şey var mı?" diye soran adamlar, en samimiyetsiz ve işin olmayacak adamlardır..
- Yeni işe başlayan kızın bir süre sonra sevgilisi, nişanlısı ya da kocası olduğu ortaya çıkar ve bunun sonucunda ofisteki müzmin bekarlar bir kez daha hayal kırıklığına uğrarlar..
- İnsanlar yüksek unvanlara geçtikçe ve maaşları arttıkça daha pinti olurlar..
- Ofis erkekleri futbol hakkında atıp tutmaktan, birbirleriyle sonu gelmeyecek tartışmalara girmekten keyif alırlar..
- Herkes telefon ve araba konularında uzmandır..
- Arkadaşına “Kahve içer misin canım?” diye soran kadın aslında o arkadaşına uyuz oluyordur, bulduğu ilk fırsatta ilgili kişiyi kötülemekten kaçınmaz..
- Öğle yemeğinde, çay-kahve arasında, serviste iş ile ilgili konuşan adamdan uzak durmak lazımdır..
- Birisi hapşırıyorsa, aksırıyorsa ona doktora gitmesini söyleyen kişiler bunu hasta olan kişiyi düşündüklerinden değil; kendi sağlıkları için ve öksürük, aksırık sesinden rahatsız oldukları için söylerler..
- Öğle yemeğinde masaya oturanlar, yemeğe başlamadan önce diğerlerinin tabaklarına ne aldığına bakar..
- İnsanlar çalışma hayatında uyuz oldukları çalışanların ve tanımadıkları, sadece bir yerlerden adlarını duydukları diğer şirket personelinin (Özellikle yöneticiler) tayinleriyle, istifalarıyla, işten atılmalarıyla çok yakından ilgilidir..
- Kolsuz elbise giyen kadınlar, yazın klima açtırmayarak, kışın da klimayı sonuna kadar açtırarak bütün çalışanlara cehennem azabı çektirir..
- "Aa ne güzel koktu", "Kim parfüm sıktı?", "Kim ..... yiyiyor?" diyen kişi aslında bunu rahatsız olduğu için söylüyordur..
- Gün içinde sorulan sorular farklılık gösterse de herkesin kafasında sabit olan tek bir soru vardır: “Bu işi neden ben yapıyorum?”
- Mutlaka her an herkesten ve her şeyden şikayet etme potansiyeline sahip en az bir çalışan vardır..(Bunların yüzde 90'ı kadındır)
- Herkes mesai saatleri içinde kusursuz maskelerin arkasına gizlenir, gerekli rolleri oynar; mesai bittikten sonra da aslında olduğu kişiye dönüşür..
- Herkesle en fazla samimi gözüken yönetici, kendisine verilen işi başkalarına paslamaya en istekli olandır..
- En büyük eğlenceleri şaka yoluyla birilerinin eşine dostuna kek, börek yaptırmak; yemek ısmarlattırmak olan tipler vardır..
- Hayattan tek beklentisi yüksek mevkilere gelip daha çok para kazanmak olan, insani değerlerden yoksun, hırslı, antisosyal ve anlattıklarına zoraki şekilde güldüğünüz en az bir kişi vardır..
- Başına kötü bir şey geldiğinde en azından seni dinlemek yerine usulen “Yapabileceğim bir şey var mı?" diye soran adamlar, en samimiyetsiz ve işin olmayacak adamlardır..
- Yeni işe başlayan kızın bir süre sonra sevgilisi, nişanlısı ya da kocası olduğu ortaya çıkar ve bunun sonucunda ofisteki müzmin bekarlar bir kez daha hayal kırıklığına uğrarlar..
- İnsanlar yüksek unvanlara geçtikçe ve maaşları arttıkça daha pinti olurlar..
- Ofis erkekleri futbol hakkında atıp tutmaktan, birbirleriyle sonu gelmeyecek tartışmalara girmekten keyif alırlar..
- Herkes telefon ve araba konularında uzmandır..
- Arkadaşına “Kahve içer misin canım?” diye soran kadın aslında o arkadaşına uyuz oluyordur, bulduğu ilk fırsatta ilgili kişiyi kötülemekten kaçınmaz..
- Öğle yemeğinde, çay-kahve arasında, serviste iş ile ilgili konuşan adamdan uzak durmak lazımdır..
- Birisi hapşırıyorsa, aksırıyorsa ona doktora gitmesini söyleyen kişiler bunu hasta olan kişiyi düşündüklerinden değil; kendi sağlıkları için ve öksürük, aksırık sesinden rahatsız oldukları için söylerler..
- Öğle yemeğinde masaya oturanlar, yemeğe başlamadan önce diğerlerinin tabaklarına ne aldığına bakar..
- İnsanlar çalışma hayatında uyuz oldukları çalışanların ve tanımadıkları, sadece bir yerlerden adlarını duydukları diğer şirket personelinin (Özellikle yöneticiler) tayinleriyle, istifalarıyla, işten atılmalarıyla çok yakından ilgilidir..
- Kolsuz elbise giyen kadınlar, yazın klima açtırmayarak, kışın da klimayı sonuna kadar açtırarak bütün çalışanlara cehennem azabı çektirir..
- "Aa ne güzel koktu", "Kim parfüm sıktı?", "Kim ..... yiyiyor?" diyen kişi aslında bunu rahatsız olduğu için söylüyordur..
- Gün içinde sorulan sorular farklılık gösterse de herkesin kafasında sabit olan tek bir soru vardır: “Bu işi neden ben yapıyorum?”
Sunday, January 17, 2016
Gönülden Sevenler
Hep orada olduklarını bildiğimiz ama kendilerini görmemezlikten gelmeyi tercih ettiğimiz insanlardan bazıları..Duygulu başlıkları ("Pırlantalar az bulunur ama sarraflar daha az") , mükemmel Türkçe bilgisini (Cemate bağlı), korkunç profil fotoğraflarını geçtim de insan neden "Beyazatlı prens dış görevde" diye bir cümle kurar ki, hala onu anlamaya çalışıyorum..
Saturday, January 16, 2016
Friday, January 15, 2016
Friday, January 08, 2016
Saturday, January 02, 2016
21st Century Schizoid Band! HA!
Subscribe to:
Posts (Atom)