Wednesday, May 03, 2006

No One Really Cares (Anymore?)

Benim nefretim diğerlerininkinden farklı olmalı...Onu ortaya döküş yöntemim de içki sofrasında içilen iki duble rakıdan sonra söylenen "Sen bana yamuk yaptın Faruk" gibi ifadeler içermemeli. Daha genelleştirmeliyim işi, nefret edeceksem tek bir zavallı etten kemikten yaratılmış yaratıktan değil insanlığın tümünden nefret etmeliyim. Tek tek kanı bozuk insanlara uğraşmanın ne anlamı var ki dünya böylesine umursamazlık, bencillik ve güvensizlik ile doluyken?

Ey August Comte! Sen ki henüz 19.yy'da insanlığın sırasıyla teolojik ve metafizik aşamalardan geçtiğini ve sonunda insan aklının diğer herşeyden öne çıktığını saptamışsın. Peki ya toplum ilişkilerinde ortaya çıkan sorunları açıklarken neden bireysel bir bakış açısı geliştirmedin adamım? Görmüyor musun kimse kimseyi takmıyor, herkes bir işi veya menfaati olduğunda veya zor duruma düştüğünde diğer insanlarla iletişim kuruyor? Ne yani bu 19.yy da böyle değil miydi?

Üniversitede okuduğum bölüm tarafından dört senedir değişik derslerde aktarılan teorik bilgileri bir kenara atmak istiyorum bu gece. Doğu-Batı çatışmasını da görmemezlikten gelmek istiyorum bir süre için. Toplumsal ilişkileri anlamamız için bireyler arasındaki ilişkilere bakmamız gerekmez mi?O halde diyorum ki:

Karşımızdaki insana birşey söylemeden önce bu sözlerin onu nasıl etkileyeceğini tahmin etmeye çalışsak fena mı olur? Bu dünyanın daha yaşanabilir bir yer olması için yapmamız gereken en basit ve önemli iş bu bence. Kendimizi karşımızdaki insanın yerine koysak, buna göre konuşsak ve davransak? Diğer insanlar olmadığı sürece aslında bir hiçiz. (Yazdığım bu yazıyı sadece kendimin okuyacak olması korkunç birşey olurdu en basitinden) Belki tek başımıza yaşam kavgamıza devam edebileceğimizi düşünüyoruz ancak gerçekçi olmak gerekirse yalnızlık insanı öldürür. (Hem de yavaş yavaş öldürür) Kendimizi kötü hissettiğimizde arama ihtiyacı duyduğumuz kişileri en mutlu günümüzde de aramayı ihmal etmesek fena mı olur? Samimi ve dürüst olsak hepimiz keşke, bu dünyada hala güvenilebilecek kişiler olduğunu bilmek kadar güzel birşey var mı? Verdiğimiz şeyler aslında aldığımız şeylerdir, diğer insanlar için yaptığımız herşey (Hem iyilikler hem de kötülükler) bize bir şekilde geri dönüyor. Belki hemen dönmüyorlar, aradan yıllar da geçebiliyor ancak mutlaka yaptıklarımızın karşılığını görüyoruz. Hatta Etkimizin karşılığından doğan tepki genellikle öyle sürpriz zamanlarda karşımıza çıkıyor ki şaşırıp kalıyoruz...

1 comment:

Bif said...

yazıyı okurken kendimi sorguladım, sanırım ben de bu cinsten bi insanım, ve insanlardan karşılık beklemiyorum bunu yaparken. ve aklıma gelen diğer bir şey de umarım, iyi bi arkadaş olmayı başarabiliyorum sana karşı=)