Bundan dört buçuk sene kadar önce, 23 Ocak 2006 Pazartesi günü "Start From The Dark" başlıklı post ile açılışını yapmışım bu blogun...
İlk yazıda "Bakalım hayatımızın hangi kirlilikleri, güzellikleri, heyecanları,kalp kırıklıkları, donuk kucaklaşmaları yansıyacak bu sayfalara?" diye sormuşum.
24 Ocak 2006'daki ikinci yazımda "Sınavların ertelenmesi" diye bir ifade geçiyor.Bir zamanlar öğrenciymişim, oysa şimdi öğrencilik yıllarım 200 ışık yılı kadar uzaktaymış gibi geliyor..Geçen zaman içinde öğrendiğim en basit ama önemli şeylerden birisi şu oldu: Zaman ve mekan koşullarına bağlı olarak karşımıza çıkan ve aşılması çok zor gözüken engeller, üstesinden gelinemeyeceği düşünülen dertler zaman ile birlikte koşulların da değişmesi ile bir süre sonra dert olmaktan çıkıyorlar.(Yerlerini yeni engeller ve dertler alıyor).Hatta insan bir zamanlar bunları sorun olarak gördüğüne inanamıyor.Gülünç geliyor..O dönemlerde ertesi gün iki tane finalim olduğu için kaygılandığım, ders çalışmak gerekliliğini hayatımın en büyük derdi olarak gördüğüm, haftanın dört günü okulda bulunmak zoruma gittiği için kendime kızıyorum..Bunların hiçbiri gerçek anlamda dert değilmiş..
Dört buçuk sene önce nerdeydim ve şimdi nerdeyim?Bu iki uç nokta arasında belirgin farklar yok galiba.Bu süre içersinde olduğum yerde saydığımı düşünmüyorum ama hayatımı etkileyecek radikal kararlar alıp uygulamaya koyduğum da olmadı..Steve Harris'in Iron Maiden'ın yapacağı muhtemelen son albümden önce söylediği gibi: "Belki daha bilge bir adam oldum ama aynı zamanda daha yaşlı bir adam oldum"
Hareket berekettir parolasıyla yola çıkıp 4.5 senenin sonunda görsellik anlamında bazı değişiklikler yapayım dedim.Blogumun yeni isminde ve tasarımında Decoryah'ın Breathing the Blue parçası ilham kaynağım oldu.
No comments:
Post a Comment