Yeni bir yazı dizisine başlıyorum.Bu güne kadar hem bizzat yaşadığım, hem de tanıdığım bazı insanların başından geçmiş olan birtakım olayları paylaşacağım burada.Hatırlamalı, sevgiyle anmalı...
Yıl: 1997
Orta-3'e gidiyordum. Internet'in insan hayatına yeni girmeye başladığı zamanlardı. Bir siteye bağlanmak yaklaşık 30 saniye, bir JPEG resmi indirmek 1 dakika sürüyordu. Evinde bilgisayarı bulunmayan, henüz hiç kimseye e-mail atmamış, mIRC'hiç bağlanmamış bir velettim. Bir gün okulda arkadaşlarla oturup konuşuyorduk. Konu Internet ve hayatımıza getirdiklerine gelmişti.
- (Arkadaşlar): Bu Internet süper bir şey. Bilgisayarından Internet'e bağlandığında bambaşka bir aleme giriyorsun. Sevdiğin insanların resimlerini ekrandan görebiliyorsun. Günlük haberleri takip edebiliyorsun. Hatta kendine bir posta adresi bile alabiliyorsun. Arkadaşlarınla bu e-mail adresi üzerinden yazışabiliyorsun.
- (Ben lafa girerim): Peki bu mailler nasıl geliyor? Postacı mı getiriyor?
- (Arkadaşlar): Muhahauhauhaha...
Sonuç: Arkadaşlarım, 2000 yılında mezun olduğumda beni hala teknoloji özürlü olarak hatırlıyorlardı. "E-mailleri postacı mı getiriyor?" nereden bakarsan bak açıklanamaz haliyle...
No comments:
Post a Comment