Yıl: 2002
Üniversitenin ilk senesiydi..Okulun dışında kalan zamanlarımı Kadıköy tayfasıyla geçiriyordum..Bu tayfa içinde black metalcisinden glam rockçısına, bir gecede 10 bira içip etraftaki arabaların aynalarını kıranından, bir bira içip saatlerce sevgilisinden neden ayrıldığını anlatan kızına kadar her türlü insana rastlanıyordu..Kadıköy'de görmeye alışık olduğumuz tiplerden biri de "Üstün" adında bir heavy metal savaşçısısıydı..Bu enteresan kişilik ile 1998 yılında İş Bankası Çeşme Kampı'nda tanışmıştım..Üstün, çocuğuyla çizgi film izleyen adamın elinden uzaktan kumandayı alıp Rock Market'i açtıracak, o sene çıkan Tankard'ın Disco Destroyer albümünün etkisinde kalarak kampın içinde bulunan diskonun hoparlörlerine deniz kumu dökerek etkisiz hale getirmeye çalışacak kadar seviyordu bu müziği..
Soğuk bir kış gecesiydi..O zamanlar yakın arkadaşım olan bir elemanla Kadıköy'de takılıyorduk..Muhabbet sırasında konu Üstün'e geldi.."Oğlum sana o adamla ilgili birşey anlatacağım ama kimseye bahsetmek yok" dedi.."Okey, dinliyorum" dedim...
Arkadaş: "Oğlum bir gün Üstün ile yalnız kalmıştık..Adam bir anda "Sana birşey soracağım ama gülmek yok, doğru dürüst cevap ver" dedi bana..
Ben: "Haha..Ee ne sordu?"
Arkadaş: "Sormadan önce bir kez daha: "Oğlum bak dalga geçmek yok he" dedi..
Ben: "Ee, ne dedi abi?"
Arkadaş: "SENCE BENDE HEAVY METAL RUHU VAR MI??"
.....Disconnected.....
No comments:
Post a Comment